ŞAHİN (Canbaz Hacı) – Her ikisi de aslen Mısırlıydı; Üçüncü Ahmedin oğullarına yaptırttığı büyük sünnet düğünü için Mısır valisi Ali Paşa tarafından İstanbula sureti mahsusada gönderilmişlerdi; hünerleri payıtaht halkını hayran bırakmıştı. Başlıca hünerleri de şunlar olmuştu: Bir insanın içinden ancak geçebileceği dört çenberleri bir hizaya dizdikten sonra bir sıçrayışta içlerinden bir ok gibi geçmek ve hiç birini devirmemek; on yaşında bir oğlancığın eline ağzına kadar dolu bir desti verdikten sonra bir sırığın üstüne çıkarıp oturtmak, sırığı üzerindeki çocuk ile beraber başının üzerine koyarak oynayıp sıçramak ve testiden bir damla su dökdürtmemek; Hacı Şahinin, ayaklarına demir bukağılar vurulup elleri ve gözleri de sımsıkı bağlandıktan sonra herkesin gözü önünde bir zenbile konularak 40 zira boyunda bir sırığın üzerine makaralı iplerle çekilmesi, biraz sonra bütün bağlarını ve bukağıtlarını çözerek zenbilin içinde ayağa kalkması ve sırığa sarılıp aşağıya inmesi; Hacı Şahinin, Hacı Mehmedin başı üstüne çıkıp tek ayağının parmakları üstünde durması, öbür ayağının parmaklarını da kendi ağzına sokması; ve sonra, Hacı Mehmedin başı üstünde yerde bile yapılması güç olan gayet kıvrak bir oyun oynaması; Hacı Şahin ile Hacı Mehmedin elleri, ayakları ve gözleri sımsıkı bağlandıktan son...

ŞAHİN (Canbaz Hacı) – Her ikisi de aslen Mısırlıydı; Üçüncü Ahmedin oğullarına yaptırttığı büyük sünnet düğünü için Mısır valisi Ali Paşa tarafından İstanbula sureti mahsusada gönderilmişlerdi; hünerleri payıtaht halkını hayran bırakmıştı. Başlıca hünerleri de şunlar olmuştu: Bir insanın içinden ancak geçebileceği dört çenberleri bir hizaya dizdikten sonra bir sıçrayışta içlerinden bir ok gibi geçmek ve hiç birini devirmemek; on yaşında bir oğlancığın eline ağzına kadar dolu bir desti verdikten sonra bir sırığın üstüne çıkarıp oturtmak, sırığı üzerindeki çocuk ile beraber başının üzerine koyarak oynayıp sıçramak ve testiden bir damla su dökdürtmemek; Hacı Şahinin, ayaklarına demir bukağılar vurulup elleri ve gözleri de sımsıkı bağlandıktan sonra herkesin gözü önünde bir zenbile konularak 40 zira boyunda bir sırığın üzerine makaralı iplerle çekilmesi, biraz sonra bütün bağlarını ve bukağıtlarını çözerek zenbilin içinde ayağa kalkması ve sırığa sarılıp aşağıya inmesi; Hacı Şahinin, Hacı Mehmedin başı üstüne çıkıp tek ayağının parmakları üstünde durması, öbür ayağının parmaklarını da kendi ağzına sokması; ve sonra, Hacı Mehmedin başı üstünde yerde bile yapılması güç olan gayet kıvrak bir oyun oynaması; Hacı Şahin ile Hacı Mehmedin elleri, ayakları ve gözleri sımsıkı bağlandıktan sonra birinin yeşil öbürünün sarı birer zenbil içine konulup zenbillerin de ağızlarının sımsıkı dikilmesi ve iki zenbilin üzerine bir çadır kurulması, biraz sonra çadır kaldırılınca zenbillerin ayni vaziyette bulunması, fakat, yeşil zenbile konulan Hacı Şahinin sarı zenbilden, sarı zenbile konulan Hacı Mehmedin de yeşil zenbilden yine elleri ayakları ve gözleri bağlı olarak çıkmaları.